26 Temmuz 2016 Salı

eraserhead eraserhead eraser sende nem kaldı?



gülünç bulduğumu söylemeliyim evet evet çok gülünç buldum. ağırlıklı olarak fantazmik fallik şiddetle toplumsal gerçekliğe boyun eğmek arasında bi gerilim izliyor gibiyiz. man in the planet için henry'i kontrol eden içgüdüler/kaderini çizen tanrı belki kukla oynatıcısı diyebiliriz. henry'nin başının yatay duruşu ağzından çıkmış (gibi) sperm ve sonra ki hareketli kesitler döllenmeyi ve dahi doğumu sembolize ediyor sanki ya da bi günahın itirafıyla başlıyor film. kolaylıkla karanlığın ve rahatsız edici şeylerin kötücül bir rüyası denilebilir ama bunu aşındıran pek çok şey de bulunabilir.





sisli ve karanlık atmosferin, büyük binaların, sokakların, çürümüş hissi veren mekanların içine sıkışmış henry'nin yaşadığı yabancılaşma, çaresizlik, takıntılar, korkular... görüntülerle müziğin (uğultunun mu demeliyim) uygunluğu,mary x'in evinde geçen sahnelerle lady in the radiator'ın (ki ölümü simgeliyor olabilir, dokunduğunda beliren beyazlık ve henry ile sarıldıklarında adamın yüzündeki ifadeden mütevellit) olduğu sahneler çok sıkı işler... (herhalde cinsel takıntılar yahut cinsel korkular üzerine kurulan)  dehşet bi kadın korkusu da hakim filme.  uzun uzun yazamayacağım ama senin de yakaladığını düşündüğüm harika deneysel ayrıntılarla dolu film. 



afili bitireyim:  "in heaven everything is fine, you've got your good things and you have got mine..."



Song/ clip from David Lynch'es brilliant movie Eraserhead


rabarba/Semra C.